Ana Sayfa

KURBAĞANIN SUYU KAYNAMAYA BAŞLADI

Main Image

Öncelikle belirtmek isterim ki aşağıda okuyacağınız bu yazı kesinlikle politik bir yazı değildir ve kesinlikle hiçbir politikayı, politikacıyı hedef almamaktadır, sadece turizm sektöründen ekmek yiyenlerin durumlarını irdelemek için yazılmış naçizane bir tespit yazısıdır.

Bildiğiniz gibi meşhur bir teori vardır, şayet bir kurbağayı canlı canlı  pişirmek isterseniz  kurbağayı kaynar suya  koymanız hemen hemen imkansızdır. Kurbağa zıplar, bağırır çağırır, velhasıl kaynar suya girmemek için elinden geleni yapar, ancak eğer kazasız belasız, kavgasız dövüşsüz bu kurbağayı pişirmek isterseniz tencerenize soğuk su koyup içine kurbağayı koyarsanız  su yavaş yavaş ısınır ve kurbağa önceleri ılık sudan zevk almaya başlar ve suyun kaynamaya başlamasıyla  yavaş yavaş pişer de haberi bile olmaz, sonra bir de bakmış ki çoktan mefta !!!

İşte son zamanlarda yaklaşık 1 milyon kişinin direkt olarak ve yaklaşık 5 milyon kişinin de dolaylı yollardan ekmek yediği turizm sektörüne yapılanlar ve yapılmaya çalışılanlar bu şekilde özetlenebilir. Bu işlerde bence en acı olan, sektörün içinden herhangi bir  fikir beyanı yapılmaması, sanki böyle bir gelişme yokmuş gibi davranılmasıdır. Sektörün ileri gelenlerinden olumlu veya olumsuz hirbir geri bildirim alınmıyor olması bence son derece üzücü ve kaderci bir tutumdur. Bu konularda son derece cılız birkaç ses çıkmakta ve geri kalan tüm kalburüstü turizmciler bu cılız sesin arkasında kalarak fikir beyan etmekteler. Örneğin ; “Antalyalı turizmcilerin bir çoğu Fettah Tamince'nin Yılbaşı için caddelerin süslenmemesi ile ilgili isyanına ortak olduklarını ifade etti.”haberi…  Bu haberin altında sadece üç turizmcinin yorumları var !!! Tamince’nin beyanı ilk çıktığında kimseden ses çıkmadı, bir zaman sonra birkaç cılız ses duyabildik, ya da örneğin “Turizm meslek okullarında okutulan alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersi müfredattan çıkarıldı” konusunda hangi meslek kuruluşundan, derneğinden kınayıcı bir bildiri yayınlandı ? Turizm bakanlığı’na yazılı veya sözlü olarak bu olayı kınandığı  bildirildi mi ? ya da şu anda gündeme gelmek üzere olan “Turizm Meslek Okullarında okuyan çocuklar alkollü müesseselerde staj yapamaz”  hazırlıklarına herhangi bir ses çıkaran turizm derneği/kuruluşu var mı ?

Olumlu ve olumsuz hiç ses çıkmadığına göre bundan  ya hepimizin üzerine ölü toprağı serildi, ya hepimiz korkuyoruz, ya da ne olursa olsun kaderimize razıyız gibi bir anlam çıkmaktadır. 2014 yılında, 35 milyar dolar turizm geliri ve yaklaşık % 80 ninin yabancı turistlerden oluşan 38 milyon turist hedefi ile, Türkiye ekonomisinin çok çok önemli bir bölümünü oluşturan bu sektörden hiçbir yorum çıkmaması en kibar tabirle “akıl tutulmasıdır”. Kimsenin alkol kullanmasına veya kullanmamasına diyecek bir sözümüz yoktur ve bu kişilerin kendi tercihidir, kaldı ki kişi alkol kullanmayabilir ve Turizm den ekmek yiyebilir ancak meslek eğitiminin  engellenmesi sadece bağnazlık değil aynı zamanda kocaman bir “Ayıp”tır.

Gittikçe ağır bir tutuculuğa doğru itilen sektör ve yan kuruluşları bu gidişata en azından yorumları, yazıları ile demokratik tepkilerini göstermedikleri takdirde, kendisini rahat hissetmeyen turistlerin elini ayağını çekmesiyle zaten zor zamanlar geçiren sektör iyice daralmaya başlayacak ve tüm yatırımlar sekteye uğrayacaktır. Bu kayıpları sadece ve sadece Arap turist ile kapatırız yanılgısına düşenler, turist çeşitliliği ile Türkiye mozaiği kaybolduğunda gerçeği anlayacaklar ancak iş işten geçmiş olacaktır.